![Bando Takımı Tarihi](https://www.alobando.com/wp-content/uploads/2017/10/saksafon-1.png)
Geçmişten günümüze törenlerimizin, geçitlerimizin, etkinliklerimiz vazgeçilmez bir parçası… Bando Takımı Tarihi ile ilgili detayları sizler için bir araya getirdik.
Bando Takımı Tarihi
Bilindiği gibi Bando Takımı, etkinliklerde, organizasyonlarda, açılışlarda, lansmanlarda, özel günlerde, düğünlerde sahne alan profesyonel müzisyenlerden oluşur. Bando Takımları içerisinde pek çok farklı kültüre ait bando takımları da bulunur.
Örneğin, Balkan müzikleri yapan Balkan Bandosu, Latin müzikleri icra eden Latin Bandosu sadece bu bandoların bazılarıdır. Ancak, aynı zamanda özgün tarzıyla bilinen çigan orkestrası, Sokak Orkestrası da profesyonel müzisyenlerin bir araya gelmesiyle sahne alır. Şimdi, bizler de Türkiye’de ilk Bando Takımı Tarihi ile ilgili detayları bir araya getiriyoruz.
Enstrümanlardan oluşan müzik geçmişi, farklı farklı kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Farklı kültürlerin coğrafyasından, geleneklerinden, dilinden etkilenen müzik her zaman devinim halindedir. Müziğin geçmişi oldukça eskilere dayanır. Her kültüre göre farklı bir müzik tonunda ortaya çıkmıştır. Enstrüman aracılığıyla da müzik gelişmeye devam etmiştir. Yeri geldiğinde de insanların, toplumların kendini ifade etme aracı olarak kullanılmıştır.
Bando Takımları Müziğin Çok Sesliliği ile Besleniyor
Müzik, tüm toplumlar için oldukça önemlidir. Müziğe önem veren toplumlar sanata da aynı şekilde önem veren toplumlardır. Müziğin gelişmesiyle birlikte farklı türde müzisyen ekipler ortaya çıkmıştır.
Bu müzisyen ekipler arasında bandolardan oluşan müzik grupları da yer alıyor. Pek çok ülkede bando ve orkestra müzik ekiplerine sahiptir. Bu farklı kültürlerden bir araya gelerek oluşan orkestra ve bando grupları aynı zamanda müzikte çok sesliliği besliyor. Çok sesli bir müzik ortamı da müzikte zengin ve özgün ezgiler için oldukça önemlidir.
Türkiye’de oluşan bando grupları da bu zengin ve özgün müzik tarzlarına bir örnektir. Türkiye’deki Bando Takımı Tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Osmanlı döneminden başlayarak Cumhuriyet dönemine kadar gelişen bando takımları Türk müziğinin gelişmesine çok büyük katkılar sağlamıştır. Şimdi Türkiye’deki bando takımlarının tarihine daha yakından göz atalım.
Şuan ki adıyla Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası olarak bilinen, Mızıka-yı Hümayun ilk Türk Bandosu’dur.
Mızıka-yı Hümayun, hem Osmanlı Dönemi’nde hem de Cumhuriyet Dönemi’nde çok mühim sorumluluk almıştır. Mızıka-yı Hümayun, geleneksel, yöresel müzikler ile Avrupai müzik tarzını bir arada sunmuştur. Bu müzik türlerine farklı bir yapı sağlamıştır. Sadece Türkiye içerisinde değil uluslar arası müzik dünyasında da varlığını kabul ettirmiştir. Viyana, Dresden’de konserler vermiştir. Burada da oldukça büyük bir ilgi elde etmiştir.
Geçmişten günümüze uzanan tarih dolu bir “bando”
Saray içerisinde müzik eğitimi de sağlanmıştır. Böylelikle birçok ünlü müzisyen eğitim almıştır. Sadece bir müzik okulu olarak değil, tüm yeniliklerin de habercisi niteliğinde olmuştur. Savaş döneminde düzenlediği konserler ile orduya gelir yardımında bulunmuştur. Özellikle de Avrupa müzik tarzından etkilenilmiştir. Yenilikçi ve gelişmeye açık bir müzik tarzına sahip olunmuştur.
19.yüzyıl dönemi gelindiğinde ise Donizetti Paşa olarak bilinen Giuseppe Donizetti’nin girişimleri ile daha da gelişmiştir. Donizetti Paşa Türkiye’yi Batı Müziği’ne yaklaştıran müzisyen olarak anılır. Mızıka-yı Hümayun’un Batı Müziği icra eden ekibine Fransa’dan 1826 senesinden Manguel adında bir müzik öğretmeni verilmiştir.
Fakat, Manguel’in sahip olduğu eğitim ve edindiği bilgiler bir bando takımını eğitecek kadar yeterli değildir. Bunun için daha iyi bir öğretmen aranmıştır. Böylelikle, bando ekibine müzik eğitimi verecek bir uzman müzisyene ihtiyaç olmuştur. Bu konu ile ilgili Hüsrev Paşa, İtalya’dan yardım istemiştir. İtalyanlar ise detaylı bir araştırma gerçekleştirmişlerdir. İşte bu araştırmalar sonucunda İtalyanlardan Giuseppe Donizetti ismi önerilmiştir.
Bu önermeden sonra ise Donizetti, 1827 senesinde Osmanlı Saltanat Mızıkalarının başına “baş usta” olarak gelmiştir. İstanbul’a gelmesiyle başlayan bu süreç devam etmiştir.
Bu süreç 28 sene yani oldukça uzun bir süre devam etmiştir aslında. Kendisine Paşa ismi verilerek Donizetti Paşa olarak anılmaya başlanmıştır. Kurulan modern bando takımlarını yaşamı süresince yönetmiştir. Özellikle çok bilinen Mecidiye Marşı ve Mahmudiye Marşı ile dikkatleri üzerine çekmiş ve kendisini tanıtmıştır.
Batı müziği ile Türk müziği harmanlanıyor
Şimdi, bizler de Giuseppe Donizetti yani Donizetti Paşa’yı daha yakından tanıyalım.
Donizetti Paşa, İtalya’da 1788 yılının Kasım ayında dünyaya gelmiştir. Ailesinde de müzisyenlerin olması Donizetti için büyük bir şanstı. Kardeşi, Gaetano Donizetti de opera bestecisi olan bir müzisyendir. Ailesinde müzisyenlerin olması ona büyük bir avantaj sağlamıştır. Amcası Carini Donizetti’den flüt eğitimi almıştır.
Konservatura girmek için çok çabalamıştır. Ancak, yaşı sebebi ile girememiştir. Kardeşinin sayesinde tanışmış olduğu Alman müzisyen Johann Simon Mayr’dan bir müzik eğitimi görmüştür. Bu eğitimlerin ardından, Elba Adsai Taburu Bandosu’na Cenevre’de katılmıştır. Sayısız bando şefliği ve müzik direktörlüğü görevi yürütmüştür.
Klasik Batı Müziği’ne önem vermiştir. Türk musikisini de buna uyarlayarak geliştirmiştir. Türk musikisinden faydalanarak pek çok eserin bestesini üretmiştir. Sarayda da müzik eğitimleri vermeye devam etmiştir. Hayatı boyunca müzik alanında pek çok ödüllerinin sahibi olmuştur.
Farklı kültürlerin buluşma noktası “bando takımı”
Riyaset-i Cumhur adıyla bilinen bu bando takımı daha sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası adıyla çalışmalarına devam etmiştir. Osmanlı döneminde bando, orkestra, fasıl ekibi adı altında bir araya gelen bando takımı Cumhuriyet döneminde farklı bir Bakanlığa geçmiştir.
Batı Müziği bölümü de 1938’li yıllarda Ankara Radyosu’na bağlanmıştır. Cemal Reşit Bey, İstanbul’da yaylı çalgılardan oluşan bir orkestra oluşturmuştur. Konservatuarlarda ilk eğitim veren bölüm müzik bölümüdür.
Ancak, gelişmeye ve büyümeye başladığından itibaren sahne sanatları bölümü de kurulmuştur. Musiki Muallim Mektebi yerine konservatuar eğitimi sağlayacak bir kuruma dönüştürülmüştür. Konservatuarların gelişmesiyle birlikte profesyonel müzisyenlerden oluşan koro grupları oluşturulmuştur.
Cumhuriyet yıllarında ise Bando Cumhuriyet tarihinde, Türkiye’de yaşayan turistlerin duyduğu batı müziği gereksinimi gidermek amacıyla değerli işlere girişilmiştir.
Bando Topluluğu olarak bilinen okul ise, içerisinde pek çok müzik takımının olduğu bir okul haline gelmiştir. Bandolar genellikle büyük etkinlik ve geçit törenlerinde sahne alır. Bando takımlarının enstrümanları arasında vurmalı ve yaylı enstrümanlar yer alıyor.
Bando grupları pek çok farklı etkinlikte sahne alıyor. Çok farklı etkinliklere çok farklı çözümler gerekmektedir. Askeri bando, latin bandosu, balkan bandosu hatta düğün bandosu kiralama için bize ulaşabilirsiniz. Bandoların içerisinde bulunan müzisyenlerin sayısı koşullara ve taleplere göre değişiklik gösterir.
https://www.alobando.com/bando-takimi/bando-takimi-tarihi/
bando grupları, bando türleri
Yorumlar
Yorum Gönder